| | sevgililer günü | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Esra
Mesaj Sayısı : 372 Yaş : 29 Nerden : izmir Kayıt tarihi : 13/08/08
| Konu: sevgililer günü Cuma Ağus. 15, 2008 10:41 am | |
| Sevgililer Gününün Tarihçesi Sevgiler Günü'nün başlangıç tarihi eski Roma zamanına uzanıyor. Eski Roma'da 14 Şubat günü bütün Roma halkı için önemli bir gündü. Nedeni ise bu günde Roma tanrı ve tanrıçalarının kraliçesi sayilan Juno'ya duyulan saygıdan ötürü tatil yapılırdı. Juno ayrıca Roma halkı tarafından kadınlık ve evlilik tanrıçası olarak da biliniyordu. Bu günü takip eden 15 Şubat gününde ise Lupercalia Bayramı başlıyordu.
Bu bayram halkın genç nüfusu için büyük önem taşımaktaydı. Bunun nedeni ise yaşantıları kesin kurallar ile sınırlandırılmış, bunun doğal sonucu olarak bir birliktelik yaşama şansı olmayan bu gençler sadece bu bayram süresince bile olsa birbirlerinin partneri oluyorlardı.
Hangi genç bayanın hangi genç erkek ile bir çift oluşturacağı eski bir gelenek olan ve Lupercalia Bayramı'nın arife günü yapılan bir çekiliş ile belli oluyordu. Romalı genç kızlar isimlerini küçük kağıt parçalarının üzerine yazıp bir kavanoza koyuyorlardı. Genç Romalı erkkeler ise kavanozdan bu kağıtları çekerek üzerinde hangi kızın ismi yazıyorsa o kızla bayram eğlenceleri boyunca beraber oluyorlardı. Bu birliktelikler birbirine aşık olan çiftler için bayram süresinin dışına taşıp genellikle evlilikle sonlanıyordu.
O zamanın İmparatoru 2. Claudius, Roma'yı kendi katı kuralları ile zalimce yöneten bir hükümdardı. Onun için en büyük problem ordusunda savaşacak asker bulamamaktı. Ona göre bu durumun tek sebebi Romalı erkeklerin aşklarını ve ailelerini bırakmak istememeleriydi. İşte bu yüzden Roma'daki tüm nişan ve evlilikleri kaldırdı. Aziz Valentine de Claudius'un hükümdarlığı zamanında Roma'da yaşayan bir papazdı. Kendisi gibi papaz olan Aziz Marius ile birlikte Claudius'un yasağına rağmen gizlice çiftleri evlendirmeye devam etti. Ancak imparator bu durumu bir süre sonra öğrendi. Aziz Valentine insanları evlendirmeye devam ettiği için tutuklandı ve yaptıklarının cezası olarak sopa ile dövülerek öldürüldü. Milattan sonra 270 yılının 14 Şubatı Hristiyan şehitliğine gömüldü.
Aynı zamanlarda Roma'daki putperestler, şubat ayı içinde kutlanan Lupercalia Bayramı'nı kendi putperest tanrıları için kutluyorlardı. Bayram öncesi yapılan geleneksel çekilişi ise seromoniye bağlı kalarak kendileri için uygulamaya başladılar. Hristiyan Kilisesi'nin ilk kurulduğu yıllarda hizmet veren papazlar bu törenlerin, özellikle de evlenmemiş gençlerin putperestler ile birlikte anılmasından rahatsız oldukları için bir çözüm buldular. Bu gençlerin isimlerinin azizlerle birlikte anılmasını istedikleri için Lupercalia Bayramı'nın başladığı günü Aziz Valentine Günü olarak kutlamaya başladılar. O gün bugündür her yılın 14 Şubat'I Sevgililer Günü olarak kutlanmaya devam ediyor ve yeryüzünde kadın ve erkek beraber olduğu sürece de kutlanmaya devam edecek gibi.
Saint Valentine ve Sevgililer Günü
Milattan sonra ilk yüzyıllardan beri her yıl şubat ayının ondördünde kutlanan Sevgililer Günü'nün başlangıcı ile ilgili o günden günümüze kadar gelmiş çeşitli efsane ve hikayeler var. Kesin olmamakla birlikte bazı kaynaklara göre bu özel günün kutlanma sebebi Hristiyanlığı seçtiği ve bu inancından vazgeçmediği için öldürülen Romalı Aziz Valentine. 14 Şubat 270 yılında ölen Valentine'nin ölüm günü o günden sonra Sevgililer Günü olarak kutlanmaya başlanmıştır. Efsanenin başka bir yönü ise Aziz Valentine'nin İmparator Claudius hükümdarlığı ile aynı dönemde bir tapınakta papaz olarak hizmet vermesi ile ilgili. Claudius Valentine'i emirlerine uymadığı ve kendisine başkaldırdığı için tutuklatıp öldürdü. Bu olaydan 226 yıl sonra 496'da Papa Gelasius Aziz Valentine'i onurlandırmak için Şubat 14'ü Aziz Valentine Günü olarak belirlemiştir.
Yıllar 14 Şubat aşıkların birbirlerine aşk mesajları yolladığı, şiirler okuduğu, beraber vakit geçirdiği bir gün olarak günümüze kadar geldi. Bununla pararel olarak Aziz Valentine de bütün sevenlerin koruyucu azizi haline gelip böyle anılmaya başlandı. Sevgililer Günü, 1800 yıllardan sonra Amerika'da Esther Howland'ın ilk Sevgililer Günü kartını yollamasından bu yana günümüzde daha çok sayıda insanın kutladığı toplumsal bir olay haline geldi.
Bunun doğal sonucu olarak olayın ticari yönü çok gelişti. Neredeyse herkes her yıl 14 Şubat'ta sevgililerine veya eşlerine bu günün ruhu ile bütünleşen, karşı tarafa sevgilerini anlatan hediyeler veriyor. Bu hediyelerin başında ise sade ama bir o kadar anlamlı çiçekler geliyor. Sevginizi anlatmanın bir çok yolu var fakat bir çiçekle de anlatabilirsiniz duygularınızı. Kısacası bu özel günde yanınızda gerçekten sevdiğiniz birisinin olması ve sevginizin karşılığının olduğunu bilmek herhalde hepsinden çok ama çok daha önemli olmakta.
Sevgililer Gününüz Kutlu Olsun...
Aşkınızı Dünyaya Duyurun! | |
| | | Esra
Mesaj Sayısı : 372 Yaş : 29 Nerden : izmir Kayıt tarihi : 13/08/08
| Konu: Geri: sevgililer günü Cuma Ağus. 15, 2008 10:42 am | |
| Sevgiliye Güzel Sözler * Aşkımı dağlara yazacaktım aşkımdan büyük dağ bulamadım..
* Özgürlük düşlerde değil ,kendi kendimize yükselttiğimiz çitlerin ardındadır
* İşte buna aşk denir be aslanım, buna zifiri karanlık denir. Oğulları olur aşkın, kızları olur; karı, yağmuru, tipisi olur. Çamuru bile olur; lakin, gövdeni güneşin altına yaydığın bahar günleri parmakla sayılıdır. O parmakla sayılı anlar için, o birkaç yıl sonra zihninden fırlayıp fırlayıp tatlı bir yağmur olur.
* Göz Damlalarının Yanaklarına Çizdiği Islak Patikaları Seyret, Seyret ki Yalnızlığın Acısını Anlayasın. Dudaklarını Okşayan Tuzlu Tanecikleri Hisset, Hisset ki Daha Güzel Ağlayasın.
* Birlikte Yaşayabileceğin Biriyle Değil, Onsuz Yaşayamayacağın Biriyle Ol. Gelip Boşluk Dolduranlardan Değil, Gittiğinde Yeri Dolmayanlardan Olsun.
* Bir Dost Yüzüne İhtiyaç Duyduğunda Başını Kaldır ve Gökyüzüne Bak. Güzdüzleri Bulutların Geceleri Yıldızların Arkasından Gülümsüyor Olacağım.
* Benim İçin Hayatta İki Şey Önemlidir, Biri Sen Diğeri Özgürlüğüm. Özgürlüğüm İçin Canımı, Senin İçin Özgürlüğümü Feda Ederim.
* Güller Hep Ellerinde Açsın Ama Dikenleri Batmasın. Sevda Hep Seni Bulsun Ama Seni Yaralamasın. Mutluluk Hep Yüreğine Dolsun Ama Beni Unutturmasın.
* Birgün Yağmura Yakalanırsan Benden Kaçtığın Gibi Yağmurdanda Kaç. Çünkü Bulutların Arkasında Kaybolan Aşkı İçin Ağlayan Benim.
* Uzaklıklar Küçük Sevgileri Yok Eder, Büyükleri Yüceltir. Tıpkı Rüzgarın Mumu Söndürüp Ateşi Yükselttiği Gibi.
* Seni her özlediğimde kalbime bir yıldız koyuyorum. Ne kadar özledim diye sorarsan, kalbimde bir gökyüzü taşıyorum bunun için seni çok seviyorum.
* Mevsimlerden sonbahardayım, senin yüzünden. Dünyadaki herkes için herhangi biri ama herhangi biri için dünyalara değersin. | |
| | | Esra
Mesaj Sayısı : 372 Yaş : 29 Nerden : izmir Kayıt tarihi : 13/08/08
| Konu: Geri: sevgililer günü Cuma Ağus. 15, 2008 10:42 am | |
| Dünya dillerinde SENİ SEVİYORUM ALMANCA - Ich liebe dich ARAPÇA - Ana Ba-heb-bak ARNAVUTÇA - Te dashuroj BİRMANCA - Chit pa de BULGARCA - Jbichim te CAVACA - Kulo tresno ÇEKCE - Miluju te DANİMARKACA - Jeg elsker dig ENDONEZYACA - Saya cinta kamu ESTONYACA - Mina armastan sind FARSCA - Asheghetam FİLİPİNCE - Iniibig Kita FİNCE - Mina rakastan sinua FRANSIZCA - Je t'aime GALCE - Rwy'n dy garu di GRÖNLANDCA - Asavakit HAWAİİCE - Aloha I'a Au Oe HIRVATÇA - LJUBim te HİNTÇE - Mai Tumhe Pyar Karta Hoon HOLLANDACA - Ik hou van jou İBRANİCE - Ani ohev otach İNGİLİZCE - I love you İRANCA - Mahn doostaht doh-rahm İRLANDACA - Taim i'ngra leat İSPANYOLCA - Te amo İSVEÇÇE - Jag alskardig İTALYANCA - Ti amo İZLANDACA - Eg elska thig JAPONCA - Ore wa omae ga suki da KAMBOÇÇA - Bon sro lanh oon KATALANCA - T'estim molt KORECE - Tangshin-i cho-a-yo KORSİKACA - Ti tengu cara KÜRTÇE - Ez te hezdikhem LAOCA - Khoi huk chau LATİNCE - Vos amo LETONCA - Es milu tevi LİTVANYACA - Tave Myliu LÜBNANCA - Bahibak MACARCA - Szeretlek MAKEDONCA - Sakam Te MALAYCA - Saya sayangkan mu MALEZCE - Saya cinta kamu MAYACA - Canda munani NORVEÇÇE - Jeg elsker deg PAKİSTANCA - Mujhe Tumse Muhabbat Hai PERSCE - Tora dost daram POLONYACA - Ja cie kocham PORTEKİZCE - Amo-te ROMENCE - Te Ador RUSCA - Ya vas liubliu SIRPÇA - Ljubim te SLOVAKCA - Lubim ta SLOVENCE - Ljubim te SRİLANKACA - Mama Oyata Arderyi SURİYECE - Bhebbek TAHİTİCE - Ua Here Vau Ia Oe TAYLANDCA - Phom Rak Khun TUNUSCA - Ha eh bak UKRAYNACA - Ja tebe koKHAju VİETNAMCA - Toi yeu em YUGOSLAVCA - Ya te volim YUNANCA - S'ayapo ZULUCA - Mena Tanda Wena | |
| | | Esra
Mesaj Sayısı : 372 Yaş : 29 Nerden : izmir Kayıt tarihi : 13/08/08
| Konu: Geri: sevgililer günü Cuma Ağus. 15, 2008 10:42 am | |
| Lütfen Geç Kalmayın Bu yazı gerçek bir aşk hikayesini anlatmaktadır ve yazıların hepsi aşık delikanlının günlüğünden alınmıştır.
10. sınıf
İngilizce dersinde yanımda bir kız oturuyordu onun için 'benim en iyi arkadaşım' diyordum... ama ben onun ipek gibi saçlarına bakıp onun benim olmasını istiyordum... Ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum, dersten sonra kalktı ve geçen gün sınıfta olmadığı için o günün notlarını istedi ona notları verirken bana teşekkür etti ve yanağımdan öptü. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum...
11. sınıf
Telefonum çaldı, arayan oydu ve ağlıyordu bana aşkın nasıl kalbini kırdığını anlattı, beni evine çağırdı, yalnız kalmak istemediğini söyledi, bende tabiki gittim, koltuğa, onun yanına oturdum, güzel gözlerine bakmaya başladım ve onun benim olmasını diledim, 2 saat sonra Drew Barrymore'un bir filmi başladı ve onu izledik filmi izledikten sonra uyumaya karar verdi, bana her şey için teşekkür etti ve yanağımdan öptü. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum...
Son sınıf
Mezuniyet balosundan bir gün önce yanıma geldi ve "çıktığım çocuk hasta ve partiye gelemeyecek" dedi, benimde çıktığım biri yoktu ve 7. sınıfta birbirimize söz vermiştik eğer çıktığımız biri olmazsa partilere birlikte gidecektik, "en iyi arkadaş" olarak. Ve partiye birlikte gittik, o akşam çok güzeldi, her şey yolunda gitti, partiden sonra onu evine kapısının önüne kadar bıraktım, kapının önünde ona baktım o da bana o güzel gözleriyle gülümseyerek baktı. Onun benim olmasını istiyordum... Ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum, bana "hayatımın en güzel zamanını geçirdiğini" söyledi ve yanağımdan öptü. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum...
Günler, haftalar, aylar geçti ve mezuniyet günü geldi çattı...
Sürekli onu izledim onun mükemmel vücudunu seyrettim. Diplomasini almak için sahneye çıkarken sanki havada süzülen bir melek gibiydi. Onun benim olmasını istiyordum... Ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum. Herkes evine gitmeden önce yanıma geldi ve ağlayarak bana sarıldı sonra başını omzuma koydu ve "sen benim en iyi arkadaşımsın, teşekkürler" deyip yanağımdan öptü. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum...
Aradan yıllar geçti...
Bir gün o kızın nikahını izliyorum... evet artık evleniyordu, onun "evet, kabul ediyorum" demesini, yeni hayatına girmesini izledim, başka bir adamla evli olarak. Onun benim olmasını istiyordum... Ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum. Yeni hayatına girmeden önce yanıma geldi ve "nikahıma geldin teşekkürler" deyip yanağımdan öptü. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum...
Yıllar çok çabuk geçti...
Şu an benim bir zamanlar en iyi arkadaşım olan kızın tabutuna bakıyorum, eşyaları toplanırken lise yıllarında yazdığı günlüğü ortaya çıktı... Hemen günlüğünü aldım ve günlükte okuduğum satırlar şöyleydi...
"Onun gözlerine bakarak onun benim olmasını diledim... Ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum... Keşke bana beni bir kez sevdiğini söyleseydi..." | |
| | | Esra
Mesaj Sayısı : 372 Yaş : 29 Nerden : izmir Kayıt tarihi : 13/08/08
| Konu: Geri: sevgililer günü Cuma Ağus. 15, 2008 10:43 am | |
| Seni Çok Seviyorum seni cok seviyorummmmmm seni öyle cok seviyorumki......... Seni öyle cok seviyorum ki....
Su anda cok uzaktasın, beni düşünüyor musun, bilmiyorum? Ama ben hep seni düşündüm bugün, hiç aklımdan cıkmadın, attıgım her adımda, yaktıgım her sigaramdaydın.... Seni öyle cok özlüyorum ki, zaten cok uzaklardaydın, bugün klevyeme dokunan parmaklarım bile sana kavusamadı...Bugün bir baska hüzün cöktü yüregime, ne yapsam ,ne etsem silinip atılamadı.
Seni simdiden öyle cok özledim ki...Içim acıyor, sanki anlamsız bir keder cöreklendi yüregime, gitmek bilmiyor...
Seni öyle cok seviyorum ki, istersen sor bugün benimle olan yüregime akan gözyaşlarıma sor istersen, yüregime sor, giderken yanına aldıgın yüregime sor, anlatsın seni ne cok sevdigimi....ne cok özlediğimi...
Seni öyle cok özledim ki, sanki bugün yine ankara benimle agladı...Gözyaşlarım yagmurun kilere karıstı....hava kasvetli, ben bir büyük acı.. senden baska kim bilebilir, cektigim bu sancıyı?
Yürüdüm yagmur da, ellerim üsüdü yine.... Gözyaşlarım, yagmura karıstı....Yüregim ise sıcaktı, Giderken yanında götürdüğün için o hep ılık bir sevda sıcaklıgındaydı.....
Biliyor musun? ne zaman biri bana canım dese, senin seslenisin kulaklarımda cınlıyor, ne zaman bir martı cıglık atsa, irkiliyorum, mutsuz musun gene? Gene yüregin mi acıyor diye düsünüyorum...Ne zaman sahilde bir yalnız kadın görsem, senin suliyetin sanıyorum, ne zaman bir ayak izine takılsa gözlerim, yüregime geldigin günler de bıraktıgın ayak izleri aklıma geliyor, ürperiyorum.....
yoklugunda neleri yitirdim... sen yoksan, gül güzel kokmuyor eskisi gibi, ne de güneş içimi isitiyor, ne de yagmurdan sonra toprak kokusu geliyor burnuma, buram buram... yoklugunda neleri yitirdim, sen yoksan artık gülüşüm bile içten degil, sen kahkahalar atanlara imreniyorum hanidir...sen yoksan, ipekler bile dalıyor bedenimi, sakin yanlış anlama.. sitemin sana degil bebegim, sitemim aşka... sana asık olmasam, sensiz günlerde böyle mutsuz olmazdım, sen, sen diye yakarıp, sabahlara kadar yıldızları saymazdım... ay dede bile konuşmuyor hanidir... yada ben mi duymuyorum sesini?görüyor musun yoklugunda neleri yitirdim..ama sitemim sana degil...sitemim AŞKA!!!
SANA NASIL SiTEM EDEBİLİRİM? BEN SADECE SENİ SEVMESİNİ BİLİRİM | |
| | | Esra
Mesaj Sayısı : 372 Yaş : 29 Nerden : izmir Kayıt tarihi : 13/08/08
| Konu: Geri: sevgililer günü Cuma Ağus. 15, 2008 10:43 am | |
| Sevgililer Günü Mesajları * Eğer gökyüzü bir parça kağıt, deniz bir şişe mürekkep olsaydı yine de sana olan duygularımı yazmaya yetmezdi. Seni o kadar çok seviyorum ki.
* Bana bir günün 24 saat, bir saatin 60 dakika ve bir dakikanın 60 saniye olduğu öğretildi ama sensiz geçen bir saniyenin sonsuzluk kadar uzun olduğu öğretilmedi. Yaşamımızın her anında birlikte olmamız dileğiyle sevgilim... Sevgililer günümüz kutlu olsun.
* @--)--) sana dijital bir gül yolluyorum, çünkü uzaklarda elimden ancak bu kadarı geliyor. Ama bil ki gerçeğini, gözlerinin içine bakarak vermek isterdim. Ve seni sevdiğimi fısıldamak.. Sevgililer günümüz kutlu olsun! Seni denizdeki kumlar, gökteki yıldızlar kadar çok seviyorum.
* Sen dünyaya sürgün bir meleksin ve ben seni o kadar çok seveceğim ki bir daha cennetine geri dönmek istemeyeceksin... Sevgililer günün kutlu olsun!
* Ayrılık küçük sevgileri öldürür ama büyük sevgileri güçlendirir. Tıpkı rüzgarın mumu söndürüp yangını güçlendirdiği gibi... Bizim de sevgimiz hep yaşayacak ve daha da güçlenecek sevgilim. Nice sevgililer günlerinde birlikte olmak dileğiyle...
* Kuyruklu yıldızlar vardır, dünyaya yetmiş yılda bir gelirler. İnsanlar onu hayatı boyunca belki bir kez görürler. Ben o yıldızı gördüm, o da sensin birtanem.
* Biliyorsun her gökkuşağının bittiği yerde bir hazine saklanırmış. Eskiler böyle der. Gökuşağını takip ettim geçenlerde sende bitti... En değerli hazinemsin benim, canımsın. Sevgililer günümüz kutlu olsun
* Gözlerin gözlerimde, ellerin ellerimde, aşkın içimde ve ruhun bedenimde olduğu sürece seni sevmeye devam edeceğim. Sevgililer günün kutlu olsun!
* Seni tahmin edeceğin kadar değil, tahammül edemeyeceğin kadar çok seviyorum. Sana "Sevgilim!" diyebildiğim için kendimi çok şanslı görüyorum.
* Seni yıldızlara benzetiyorum onlar kadar uzak onlar kadar erişilmezsin ama bir farkın var onlar bin tane sen bir tanesin. Sevgililer günün kutlu olsun
* Okadar güzelsin ki yüzüne bakamıyorum. Titriyor ellerim, ellerini tutamıyorum. Öylesine bağlanmışım ki sensiz duramıyorum. Sevgililer günün kutlu olsun!
* Doğan her günün sabahında içimde gözlerini görebilmek aşkı olmasa, inan hiçbir şeye değmezdi yaşamak. Sevgililer günün kutlu olsun! | |
| | | Esra
Mesaj Sayısı : 372 Yaş : 29 Nerden : izmir Kayıt tarihi : 13/08/08
| Konu: Geri: sevgililer günü Cuma Ağus. 15, 2008 10:44 am | |
| Sevgiye dair 365 günün içinde bazı günler vardır ki, onlar çok özeldir. Özeldir çünkü, belirli bir amaç doğrultusunda planlanır ve kutlanır. 'Anneler Günü', 'Babalar Günü', 'Öğretmenler Günü', 'doğum günleri', 'yeni yıl kutlamaları'... Hediyeler alınır, yemek planları yapılır, kartlar yazılır, mesajlar gönderilir. Annemizi, babamızı, öğretmenimizi, arkadaşımızı ne kadar sevdiğimizi dile getirmeye çalışırız. Beklenti ve zorunluluk, 364 gün içimizi kavurur durur. "Acaba beni unuturlar mı? Bakalım kim bana hediye getirecek? Kimler beni önemsiyor? Ya aldığımı beğenmezse? Of, bu hediye almak da çok zor bir iş?
Hayatımızda önemli yerlere sahip olan insanlara sadece bir gün ayırmak yeterli olur mu acaba? Belki de kutlamak için sabırsızlandığımız bu günleri, hangi nedenlerle kutlamakta olduğumuzu kendimize sormamız gerekmektedir. Belki birazcık da tarih sayfalarını karıştırıp, bugünlerin yaratıcılarının, hangi amaç doğrultusunda hareket ettiklerini anlamamız gerekir. Gerek Anna Jarvis (anneler gününün yaratıcısı), gerek Aziz Valentine (sevgililer gününün isim babası), gerek Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal ******. Hepsi bir duygudan yola çıkmıştır: "Sevgiden " .
Elbette ki doğayı seviyoruz, hayvanları seviyoruz, anne-babamızı seviyoruz, öğretmenimizi seviyoruz, seviyoruz, seviyoruz, seviyoruz. Beslenmek, dinlenmek gibi sevmek de insan olmanın gerekliliklerindendir. Birilerini veya bir şeyleri severiz çünkü …Evet, neden severiz? Neden 365 gün değil de bugün, sevdiğimizi düşündüğümüz kişilere hediye almak veya sürpriz yapmak için koşturup dururuz? Sevmeyi bir güne sığdırabilir miyiz?
Sevmenin günü ve saati olmaz, olamaz. Sevginin ifadesi bir hediye olmaz, olamaz. Sevmek bir bireyin, diğer bir bireyi, birey olarak fark ettiği anda başlar. Fark etmek, bireyi birey olarak görmek, dinlemek ve anlamaktır. Din, dil, ırk ayrılığının ortadan kalktığı, insanları çevreleyen yapaylığın aşıldığı bu fark etme sürecinde sadece başkalarını değil, kendimizi ve insan olmanın en güzel duygusunu, ' sevmeyi' de keşfedeceğiz. Sadece fark edin!
"Sevgidir alemi manaya veren, Öğrenip bu sırrı çözmek ne güzel. Peşinden koşturup güller derdiren, En yüce duyguyu sezmek ne güzel." Sevgililer Gününüz Kutlu Olsun … | |
| | | | sevgililer günü | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |